12 Ocak 2018 Cuma

Memleket sılada hoştur

            İnsan eline çantasını alıp bir şekilde gurbete çıkmış ve o gurbetten bir türlü dönemezse , memleketin her zerresi onun için çok önemli olur . Her ne kadar yaşadığı yerde bir ecnebide olsa yıllar onu oraya bağlar . Çünkü komşuları ve çevresi vardır artık  .Yediği ekmeği buradan kazanıyor bir türlü memlekete dönemiyordur . Ama duyduğu her şarkı her haber onun duygulandır ma dan edemez . Hele de bir vatan perver olursunuz , çünkü dışarıdan her şey net gözünüze görünür . Anlarsınız memleketinizin ülkenizin değerini .
  Helee bir Türk bayrağını gördüğünüzde sol yanınız nasıl iki misli çarpar ... Benim esas konum ise üzüldüğüm nokta aydın zannettiğimiz ve sahildeeeee yaşayan kesim . Bu kesim etliye sütlüye karışmaz internette klavye kahramanı bir sosyal paylaşımcı insanlar hükümeti sevmezler . Neden sevmezler çünkü sahilden gelen biri yok hükümetin başında . Halbuki başlarına ne gelse hükümetten blirler . Bu insanlar dindar hükümet istemiyorlar .Tüm dertleri bu . Onlar sahilin yukarısında köylü ve inançları için yaşayan kesimi yobaz ve gerici görürler . Onların evini işinde çalışan çalışanların onların başında olmasını istemiyorlar . Vatan server diyorlar kendilerine Atatürk'ü öne atıyorlar , Atatürk'ü gerçekten sevselerdi , Türkiye seviyesi bu kadar geride kalmazdı .Atatürk'ü neden seviyorlar , nedeni basit Avrupalı bir insan gibi olduğu için , onlar Osmanlıyı'da sevmez geçmiş tarihten'de utanırlar .Osmanlıyı yerin dibine geçirirler , padişahları kötülemek için ellerinden geleni yapıyorlar .
Anlamadıkları ise artık geçmişte yaşamadığımız ve kimsenin geriye dönmeye niyetinin olmadığı .Din insanın kendi vijdanının tekelinde olduğu ve kimseyi değiştirmeye kimsenin vaktinin olmadığı . Zaten yabancı güçler bir şekilde bu iki kesimi kırdırmaya kararlı . Halbuki insanlar ne düşünürse düşünsünler biz ayrılmayız ayrılamayız  . Bir elde beş parmak nasıl farklı ise bizde öyleyiz  .
    Benim komşularım hepsinin görüşü farklı ama iş menfaate gelince esas neden ortaya çıkıyor .
Hükümetin yerinde olsaam bu sahil kesimini kendime çekmenin çok kolay yolu var . Bu kesim zaten devletin memuru ve iyi maaş alan kesimi , iyi yaşayan evi olan arabası olan vee yurt dışında gezmelere gidecek kadar yazlıkları olan insanlar . Bu kesim belediye de ve devletin kurumlarında bir şekilde çalışan kesim . Onları mutlu etmesi yeter . Gördüğüm kadarı ile hükümet ne kadar şirin gözükse onlar o kadar nefret ediyorlar . Çünkü onlar batılı gibi yaşamak istiyorlar . Yıllarca bize batılı filimleri seyrettirip  batılı zihniyeti yerleştirdiler . Türkü örfü töreyi dini yobaz ve cahil olarak lanse ettiler .
         Yıllarca bir uçurum açtılar , devlete kapağı atan maaş alıp rahata erdiler . Şimdi köylüde onlar gibi yaşamak istiyor , zahmetsiz elleri nasırsız , saati belli olan iş için çocuklarını okutuyorlar . Mesele çocukları okuturken o çocuklarında kendi köylülüğünden utanır olması . Tarım bitiriyor bu okuma aşkı , devlet sadece hibe kredi vermekle bu işi çözemez  . Devlet tarıma kendi destek vererek önce kendi açıp işletip sonra özele köylüyü eğiterek onlara vermeli işletmeleri . Yurt dışına bağımlı olduk , yakında bir savaş çıksa aç kalacağız . Türkiye'nin verimli toprakları boşa heba ediliyor ve boşta .Uçaklarla zehirleniyor toprağımız , bunun tanığıyım , şöyle ki devlet uçakların gittiği rotaların toprak kesimini analiz etmesi  gerek zira benim bahçemin fidan ve çiçekleri kışın daha belirgin ziftle kaplanıyor ve verimsiz oluyor .
 Hükümetin yerinde olsam köylüyü de köylerde memur ederdim . Nasıl mı her köye kurum açardım , muhtarların başında olduğu aynı belediye gibi çalışanları olan kurumlar . Ne yetiştiriliyorsa o konu üzerinde ziraat mühendisleri ile ilgili biyoloğlar ve kimyagerler her ne lazımsa o köylere yerleştirirdim.
Okullar ilkokuldan itibaren çocuklara doğayı ve toprağı tanıtırım tarım yapmayı öğreten dersler koyardım .Sadece sınıfta yetişen çocuk toprağa ellememiş bir nesil le tarım olmaz .
2018 girdik , millet girmeden önce tüm mallara hizmetlere zam yaptı ,işçilerde zam aldılardı ya bolca harcayacaklar . Bir kömür torbası 17.5 liradan 25 lira olursa neylen ısınıcak bu halk , birileri sanki parasız aylıksız insanlara yaşamayın diyor . Halk kendi kendine zam yapıyor . Dolayısı ile de devlette aşırı vergi alıyor . Şimdi bir işçi maşının dörtte birini ssk diye alıyor , emekli olana kadar zaten sıkıntı sitresten parasızlıktan borçtan emekli olmadan ölüp gidiyor garibim .
Hastahaneye gitse ne olacak oradan da tansiyon , şeker, kolestor , kalp ,asabiye ilaçlarına bağlayarak adamıları mezara erkenden yollayıp yine sahilde ki kesimin maaşını ödüyorlar .
 Cahil deyip aşağıladıkları insanlarn tırnağının pisliği ile karınları doyuyor buna şükretmiyorlar anca yaygara koparıp ,kibiiiir yapıp kendilerini lordlar kamarısının leydileri ve lordları zannediyorlar .
Efendim gurbet zor , kimsesiz olmak ta , keşke devletimiz ,gerçekten işsize iş bulsa da geçim derdiyle uğraşmasaydı bu i,nsanlar . İşçi insanların en büyük zorluğu özel sökter de çalışana günü birlik maaş vermesi ve çalışan insanların her gün iş bulamayıp iş verenin insafına kalması .Gurbet mi zor yoksa yaşamak mı , Yoksa insanımız.

Gelen Misafirler